Dublaj sanatçısı, ses sanatçısı ya da yeni adıyla seslendirme oyunculuğu. Film, dizi ya da reklam konuşmaları, stüdyo ortamı gibi birçok alanda faliyet gösteren ses sanatçıları günümüz, Türkiye'de de gün geçtikçe ivme kazanan, film sektörünün gelişmesi ve dijital ortama kaymasıyla dublaj sanatçılığı da doğru oranda bir artış kazanması söz konusu oldu. Bizde yeni nesil seslendirme sanatçısı Hümeyra Akbayrak'la seslendirme üzerine röportaj gerçekleştirdik.
1)Merhaba öncelikle seni biraz tanıyabilir miyiz?
Merhaba, ben Hümeyra Akbayrak. 7 yıllık bir seslendirme sanatçısıyım. Ayrıca diksiyon eğitimleri veriyorum. Reklam, belgesel, santral ve perfore seslendirmesiyle birlikte birçok filmde de seslendirme yapmış bulunmaktayım.
2)Sesini ne zaman keşfetmeye başladın, ilk seslendirme deneyimlerin nasıl oldu?
Ses keşfetme gibi bir hikayem olmadı aslında. Ben gazetecilik bölümü mezunuyum. Spiker olabilmek için diksiyon eğitimleri, şan ve dublaj eğitmenliği sertifikaları alırken, bir anda kendimi eğitim verirken buldum. Seslendirme sanatçısı olarak hayatıma devam ettim diyebilirim. Şu anda da bulunduğum konumdan ve işimden oldukça memnunum. Belki gazeteci olamadım ama bugün Türkiye’nin sayılı seslendirme sanatçıları arasına girebildiğim için gurur duyuyorum.
"Önemli olan taşınılan duyguyu doğru ifade edebilmek"
3)Seslendirme yapmak, bir karaktere uygun ses çıkarmayı nasıl ayarlıyorsun, uymadığını hissettiğinde ne yapıyorsun?
Karaktere göre ses çıkartmak değil de daha çok biz ekranda yansıtılan oyunculuğu taklit ediyoruz. Birde sesten korkmamak lazım. Sesim kötümü çıkacak, uygun olmayacak mı diye düşüncelere girmemek gerek. Belki çıkardığın o anki sesin o karaktere uygun olacak. Mikrofon oyunculuğu diye adlandırılmasının sebebi de bu. Biz mikrofondayken taklit ettiğimiz için sesi kontrol etme yetisini kullanıyoruz. Bu yüzden çok da olmadı ya da yapamadım gibi bir problem henüz yaşamadım. Önemli olan taşınılan duyguyu doğru ifade edebilmek, bunu da yaşayan bir çok insan yapabilir diye düşünüyorum.
4) Seslendirme sanatçısı olmak için belirli kriterler var mı, nasıl bir yol izlenmeli?
Elbette kriterlerimiz var. Öncelikli olarak diksiyon dediğimiz hitabet ve artikülasyon eğitimi olmak zorunda. Harflerin doğru çıkışları ve harflerin doğru vurgularının öğrenilmesi gerekiyor. Ses güzelliği gibi bir klişe var. Kötü ya da güzel ses yoktur bizim işimizde, yalnızca eğitimli ve eğitimsiz ses söz konusudur.
5) Seslendirmeyi istediğiniz bir proje, oyuncu var mı?
Evet, aslında ben bu işe başladığımda da Aydoğan Temel ve Harun Can hayranlığı besliyordum. Aydoğan hocayla iş yapma olasılığı yakaladım. Sıra da Harun Can var. O da belki önümüzdeki günlerde gerçekleşir.
6) Herkesin mesleki deformasyonu oluyor. Sizde de Normal konuşurken birden seslendirme yaparak konuştuğunuz oluyor mu?
Aslında konuşurken insanlar bana bir anda bakıp, tavırlarını değiştirebiliyor. Ya da sesim tanıdık geldiği için “Oyuncu musunuz?” sorularıyla çok karşılaşıyorum. Kimisi seni başka biri seslendiriyor gibi geliyor odaklanamıyorum, diyor. Kişiden kişiye değişik yorumlar geliyor.
Comments