Toprakla ateşin aşkı olarak ifade edilen seramik, dünyanın en eski sanatları arasında yerini alıyor. Bizde toprakla ateşi birleştirip aşka dönüştüğü bu yolculuğun serüvenini konuşmak üzere bir seramik sanatçısı olan Kübra Gülmez ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik. Seramiğe ve bu eşsiz sanata ilgisi olanlar ve merakına yenik düşenler buyursunlar!
Öncelikle merhaba, kendinizden bahseder misiniz?
Merhabalar ben Kübra Gülmez. 26 yaşındayım. Tarih bölümü mezunuyum. Alaylı bir seramikçiyim. Kendimi geliştirmek için çeşitli kurs eğitimleri aldım.
Seramiğe nasıl başladınız? Bu his nasıl geldi?
Küçüklüğümden itibaren sanata ilgim var. Seramiğe olan ilgim de küçüklüğümden geliyor çamurdan bardak ve kase yapardım yemek hazırlardım. Aynı özelliğim yaşım ilerledikçe de beni bırakmadı. Lisans eğitimimi tarih üzerine yaptım. Sonrada içimden gelen sese engel olamadım ve çeşitli seramik kurslarına gittim. Kendimi daha da çok geliştirip seramik kursu açmak ve üretmeyi seven insanlarla iç içe olmak istiyorum.
Sizin için sanat ve sanatçı nedir? Kendinize sanatçı diyebilir misiniz ?
Kişisel anlamda sanat görüşümden bahsediyorsanız insanın içindeki duyguların dışa yansıması diyebilirim. Bu yansıma iyi veya kötü olabilir sevgi ya da nefret ortaya çıkan ürüne baktıkça o duyguyu hissetmemem bir sanattır. O ürünü meydana getiren ise sanatçıdır. Sanatçı tüm kaygılardan uzak olmalı bence ortaya çıkan ürün ya da içinde var olan potansiyel onu her zaman bir adım ileriye taşımalı içinde durdurmadığı ide ses vermeli süperegodan sıyrılması gerektiğini düşünüyorum. Kendime şuan için sanatçı diyebileceğimi düşünmüyorum bunun için önümde daha uzun günler var.
"Sanat bir yaşam biçimi, seramikte bana göre öyle. Yuvamda gibi hissettiriyor."
Bu alanda faaliyet göstermek isteyenlere nasıl bir yol izlemesini tavsiye edersiniz?
Seramik kesinlikle teknik bir olaydır. İsteyen herkes yapabilir. Eğer yeteneğiniz varsa ve ilgi duyuyorsanız seçim size ait. Sanat bir yaşam biçimi, seramikte bana göre öyle yuvamda gibi hissettiriyor. bilemiyorsun. Seramikte deneme ve yanılma olayı çok fazla, her işte olduğu gibi eğer bu işle meşgul olmayı gerçekten istiyorlarsa sabırlı olmalısınız. Araştırmak yeni, bilgiler edinmek ve seramik sanatını hep diri tutmak gerekli.
Yuvam gibi demişken, Yaşar Kemalin bir sözü var "Kırlangıç yapar yuvayı, çamur sıvayı sıvayı." Siz yuvanız hissettiğiniz çamurla uğraşırken ne hissediyorsunuz?
Küçüklükten beri gelen bu seramik sanatı hayranlığını şuan yapıyor olmak beni inanılmaz huzurlu ve mutlu hissettiriyor. Severek yapılan her işte olduğu gibi bu işi de severek yaptığım için beni sıkmıyor. Evet gerçekten çamurla uğraşmak ona şekil vermek beni yuvamda gibi hissettiriyor. Çömlek çarkında uğraşırken zamanın nasıl geçtiğini hissetmiyorum ona odaklanıyorum ve dışarıya karşı kapalı oluyorum. Beni daha iyi hissettiriyor. Bir kilin uğraşlar sonucu bir objeye dönüşmesi ona şekil vermek gerçekten hayran duyulası bir sanat. Beni daha sabırlı, yetenekli ve iyi hissettiriyor.
Heykel ve seramik dışında sanatla olan ilgi alanlarınız neler ?
Alanım tarih olduğu için tarihi olan her şeye ilgim var. Tarihi yerleri gezmek gezerken geçmişi solumayı ve mimari tasarımlarını seviyorum. Hat sanatına da ilgim var onunla uğraşıyorum. 2 sene de resim çizimleriyle uğraşmıştım.
Peki, biraz da bize bu sanatın inceliklerinden, tekniklerinden bahseder misiniz?
Öncelikle ana malzemesi kil olan bir sanat. Uygun arındırılmış olan toprak, suyla yoğrulup, işlenebilir yumuşak kıvama gelince istediğiniz teknikten biriyle şekil vermeye başlıyorsunuz. Daha sonra yaptığımız ürünü dikkatli bir şekilde kurutuyoruz. Seramik için özel olarak üretilmiş yüksek ısılı fırınlarda pişirilerek ürünümüzü sertleştiriyoruz. 2 kez pişirme işlemi yapıyoruz burada, ilkine bisküvi dediğimiz teknikle pişiriyoruz ve boyuyoruz. Daha sonra tekrar fırına veriyoruz. Bu pişirime de sır adını veriyoruz. Bu işlemden sonra ürünümüz dekoratif ve görünüm açısından hazır kıvama geliyor.
Bana zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyorum. Son olarak söylemek istediğiniz şeyler var mıdır?
Asıl bu hoş sohbet için ben teşekkür ederim. Herkese sevdiği ve huzurlu hissettiği işi yapmasını tavsiye ediyorum.
Dilerim sanat alanında sesinin daha gür çıkacağı ve bu alanda başarılara imza atacağı günler gelir. Bu hoş yanıtları için teşekkür ediyorum.